Elektronik

Analog elektronik

Analog veri, analog sinyal, Analog elektronik sinyal,

zamana göre değişen başka bir türden niceliği temsil edip kendisi de zaman göre değişen ve sürekli bir özellik gösteren veridir. Farklı bilimlerde de köken olarak farklı olmakla birlikte aynı işlevi gören ve birbirine karşılık gelen yapılardan her birine verilen isim olan analog kelimesi burada da aynı şekilde büyüklük değişimleri açısından başka bir sinyalin eşdeğeri olan sinyallere verilen isimdir. Böylece bir ortamdaki veri başka bir ortamda temsil edilebilir ve işlenebilir hale gelir. Örneğin analog bir ses sinyali, ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetini elektrik ortamında gerilim ile eşleştirerek temsil edilebilmesini sağlar. Analog ses sinyalinde gerilim değeri zamana göre sürekli bir değişiklik gösterir ve bu değişiklik orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının oluşturduğu basınç kuvvetinin değişimine paralellik gösterir. Yani diğer bir deyişle analog bir ses sinyalinde gerilim değeri orijinal ses sinyalindeki ses dalgalarının basınç kuvveti büyüklüğüne endekslenmiştir. Sayısal veya dijital veriler ise orijinal verinin değerlerinin belirli zaman aralıklarıyla örneklenmesi sonucu elde edilen sayı değerlerinin sıralanmasıyla oluşan veridir. Dolayısıyla analog veriler gibi orijinal veriyle sürekli eşleşme özelliğine sahip değildir çünkü zamanın sadece belli noktalarında örneklenerek oluşturulmuştur.

Analog sinyaller, giriş sinyalinin bazı başka sinyaller ile toplama, çarpma veya faz farkı gibi elektriksel işlemler geçirilerek değiştirilmesi ile elde edilir. Dolayısıyla, giriş sinyali ve çıkış sinyali arasındaki geçiş bir matematiksel formül ile gösterilebilir.

Analog veri ile sayısal veri arasındaki en büyük fark, analog verinin sürekli (İngilizce continuous) olan bir ölçekte, sayısal verinin ise rakamlarla sınırlı olan, sürekli olmayan (İngilizce discrete) bir ölçekte var olmasıdır.

analog ve dijital sinyal

Genel olarak analog aygıtlar birkaç tip temel devrenin kombinasyonundan imal edilir. Şimdiye kadar tasarlanan devrelerin sayısı çok fazladır. Sistemleri çok sayıda bileşenden oluşur. Analog devreler kimi zaman doğrusal devreler olarak anılsa da, doğrusal olmayan bileşenler de bulundururlar. Karıştırıcılar bu duruma örnek gösterilebilir.

Modern devreler nadiren tamamen analog olurlar. Performanslarını artırmak için dijital tekniklerden veya mikroişlemci tekniklerinden yararlanılabilir.

Yorum Yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir